Göbeklitepe
Dünyanın bilinen inançla ilgili en eski anıtsal yapısı olan Göbeklitepe’nin keşfi tarih öncesi atalarımız olan avcı toplayıcılara dair bugüne kadar bildiklerimizi alt üst etti. Biz onları bir yerden bir yere göç eden, avlayacak hayvan ve toplayacak bitki bulduğu sürece aynı yerde kalan, oldukça ilkel ve küçük topluluklar halinde yaşayan insan grupları olarak biliyorduk. Fakat M.Ö. 9600 yıllarına tarihlenen Göbeklitepe onların hiç de sandığımız kadar ilkel olmadıklarını ortaya koydu. Toplumsal bir örgütlenme gerçekleştirmiş, bir inanç / amaç uğruna bir araya gelebilmişler, madenlerin, tarımın, mühendisliğin ve yazının olmadığı bir dönemde üzerinde muhteşem bir işçilikle yapılmış hayvan kabartmalarının olduğu ve ağırlıkları 15 tona ulaşan Göbeklitepe T sütunlarını dikip kendilerine bir kült / toplanma merkezi yapabilmişlerdi.
Bir yerleşim alanı olmayıp yalnızca ritüel amaçlara hizmet eden Göbeklitepe’de birden çok yuvarlak yapı bulunur. Günümüze kadar 6 tanesi gün yüzüne çıkarılan bu yapılar, boyları 6 metreyi bulan T biçimli sütunlar üzerinde yükselmekte olup biçimleri birbirine benzemektedir. Henüz toprak altından çıkarılmamış ancak varlığı tespit edilmiş diğer yapılar da göz önüne alındığında, bu bölgenin Neolitik Çağ’ın inanç merkezi olduğu akla gelmektedir. Bu yönüyle de yalnızca dünyanın en eski değil, aynı zamanda çağına göre en büyük inanç merkezi olarak kabul edilebilir.
O dönemde hiçbir madeni alet olmadığından bu yapıları oluşturan sütunların tamamının, daha sert olan çakmaktaşı (silex) ile işlendiği ve üzerlerine bazıları da üç boyutlu olarak tasvir edilen hayvan şekilleri ve resimler kazındığı düşünülüyor. Bunlar dünyanın en eski heykelleri ve dolayısıyla insanlığın da en eski sanatsal ürünleri sayılıyor.
Göbeklitepe, 2018 yılında dünya kültür mirası listesine dahil edilerek Türkiye’nin 18. UNESCO Dünya Kültür Miras Alanı olmuştur. 12.000 yıllık bu ilginç geçmişe dair daha pek çok şeyi öğrenebilmeniz ve inancın gücünü hissedebilmeniz için Göbeklitepe sizi bekliyor.