Miletos'un ikiz çocuklarından Kaunos tarafından kurulan Kaunos Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Kaunos arkaik, klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemleri yerleşimlerine ev sahipliği yapmış. Günümüzde Köyceğiz'in Çandır Mahallesi'nde bulunan antik kentin kalesinden bakıldığında Ortaca ilçesi sınırlarındaki Dalyan'ın muhteşem deltası ve şehir manzarası görünüyor.
Tarihin babası Herodot’a göre Kaunoslular Karia’nın eski halklarındanmış ama kendilerini Giritli sayıyorlarmış. Coğrafyacı Strabon ise Kaunos kentinde tersane ve ağzı kapanabilen bir limanın olduğunu yazmış.
Kaunos antik dönemin önemli bir ticaret kentiymiş. Kentin limanı, akropolün aşağısında, bugünkü adıyla Sülüklü Göl olan yerde yer alırmış, ancak zaman içerisinde alüvyonlarla dolarak liman girişinin kapanmasıyla Kaunos eski önemini yitirmiş. O tarihlerde deniz Kaunos’un akropolüne kadar gelirmiş, günümüzde ise deniz seviyesinden 152 metre yükseklikteki tepede yer alıyor. Ayrıca kentte 33 oturma sırası olan tiyatro, bazilika tipi kilise, Roma hamamı ve tapınak kalıntıları bulunuyor.
Bolluk ve bereket tanrıçası Demeter, Kaunos’un inanç dünyasında önemliymiş ve tanrıça adına her yıl yalnızca kadınların katıldığı üç gün süren “Bereket Bayramı” düzenlenirmiş.
Kayalıklara oyulmuş Dalyan manzaralı Kaya mezarları ise Kaunos’u diğer antik kentlerden farklılaştırıyor. İlk kez Kaunos’ta görülen tapınak cepheli kaya mezarları Urartu, Frig ve Likya bölgelerindeki kaya mezarı cephe mimarisinden farklı. Kendine has görünümüyle Hellen Tapınağı cephe mimarisini yansıtmakta ve böylelikle diğer kaya mezarı tiplemelerinden uzak. Kayalıkların sağ tarafında altı adet tapınak tipli mezar, kayalara bir heykeltıraş inceliğiyle oyulmuş. Kaya mezarları tüm ihtişamıyla 2 bin 400 yıldan bu yana geçmişin dilsiz şahitleri... Dalyan Nehri’nden görülebilen Kral Mezarları’nın sırrı, Antik Çağ’da insanların mezar ne kadar yüksekte olursa tanrıya o kadar yakın olacağına olan inanç.